Kafe Kafeye karşı!

Kategori: MAKALELER | 0

 

Antalya da sınırsız bir şekilde büyüyen kafe ler sonunda nereye varacaklar? Ödenen bunca büyük
paralar geri kazanılabilecek mi? Antalya da gün geçmiyor ki mantar gibi her yerde kafeler açılıyor. Her
kes bir kafe açma derdinde. Sanki kafe açmak la hemen köşeyi dönecekler. Hiçbir alt yapı yapmadan
üstünkörü bir araştırmayla kafe ler açılıp açılıp kapanmakta. Sanılıyor ki kasaya geçilip bilet keser gibi
müşteriler kuyrukta paralar kazanılacak. Hızla açılan bir çok işletme gibi Kafelerin bir kısmı fizibilite
çalışması yapılmadan açılıyor. Örneğin nitelikli personel tedarikinde mutfak ustası, servis
elemanlarının özellikleri, becerileri, nitelikli mal tedariki, müşteri memnuniyeti kira ve tadilat giderleri
iyi araştırılmadan yola çıkılıyor. Kafe tarzı işleri açmak isteyenlerin de bazıları gıda sektörüne yabancı
kişiler. Bozulan malzemelerin maliyeti ve müşteri kazanma, tutma ve büyütme konusunda bilgi
eksiklikleri var. Kriz döneminde işletme ve giderlerin yönetiminde yetersizler. Kafe ve lokanta benzeri
işyeri açacakların mutlaka benzer bir işte bir süre çalışmalarını öneririz. İşin işleyişini ve yönetimini iyi
öğrenmek zorundalar. İş başa düştüğünde gerektiğinde ocağa girip yemek hazırlayabilmeli veya
profesyonel bir servis elemanı gibi çalışabilmelidirler. Kilit personel işten ayrıldığında boşluğu hemen
doldurabilmeliler, çünkü bu tür işletmelerde hizmet personelinin önemi çok büyük. Müşteri kaliteli
personelle kazanılır. Ucuz paraya çalıştırılan bilgisiz bir eleman çok müşteri kaybettirir. Kafe
işletmelerinde dekorasyon için bile dünya para harcadıktan sonra paralar suyunu çekince reklama
tanıtıma ürün geliştirmeye nitelikli eleman ve usta bulmaya para kalmıyor. Hele birde meşhur bir
marka dan temsilcilik alınırsa kafe işletmecisi kendi isteği ile kendini zincire bağlıyor. Firmanın
malzeme tekeline bağımlı hale geliyor. Markanın güdümünde kendi satış özgürlüğünü kısıtlıyor. Kira,
personel, tadilat ve büyük kuruluş giderleri ile işletme dönüşü olmayan yola giriyor. Ana şirkete
devamlı ödemek zorunda olduğu bedeller de ayrı bir ek gider olarak karşısına çıkıyor. Bunun dışında
bir de malzeme tedarik sorunları var: bu kadar hızlı büyüyen sektörde açılan kafelerin ne kadarı
sağlıklı kahve satıyor? Kullanılan malzemeler ne kadar güvenilir? Hangi kahve katkı maddeleri
kullanılıyor oranları nedir? Hazır kahve nin olası zararları var mıdır? Tüm bu konular araştırılmalıdır.
Sürekli büyüyen başıbozuk bir kafe işgali ile karşı karşıyayız. Bu kadar kahve açılmasında aslında
kimler kazanıyor? Kimler kaybediyor? İleride Antalya bir kafeler mezarlığına dönerse şaşmamalıyız.
Kontrolsüz büyüyen bir sektör mutlaka denetim altına alınmalı. Çok büyük paralarla bu işlere girenler
uyarılmalı. Her semte ya da bölgeye açılacak iş yerlerinin o bölge kapasitesine göre ruhsat verilmeli.
Kafe tarzı işletme açmak isteyenler mutlaka temel girişimcilik başta olmak üzere gıda hazırlama, sağlık
bilgisi, yönetim organizasyon ve temel finans ve muhasebe eğitimi almalı. Eğitim şart. Eğitimsiz ve
bilgisizce açılan her işletme diğer işletmelere zarar veriyor, kar ve pazar payı azaldığı için zamanla iş
yerleri kapanmak zorunda kalıyor. Her kapanan işyeri milli servetimizden götürüyor. Çünkü
kaybedilen para toplumun parası, doğru be bilinçli yatırımlarla değerlendirilebilecek bu servetler bir
daha geri gelmemek üzere yok oluyor.