Çalışan : İş Ortağı? Kader ortağı?

Kategori: MAKALELER | 0

 

 

Bir girişimi kurarken bilinen veya özgün bir fikirden yola çıkarız.

İş fikrimiz pek bilinmeyen, bize özgü olabilir. Fikrimizi sadece kendimize saklamak isteriz. Kolay kolay herkese anlatmaz, fikrimizin çalınacağından korkarız. Sanırız ki dünyada şu kadar milyar insanın düşünememiş olduğu fikir sadece bizdedir.

Fikrimizi bir hayata geçirsek köşeyi döneceğiz. Fikrimizi kimseler le paylaşmadığımız zaman eksiklerini, hatalarını iyi göremeyiz. İş fikrini bulmak kolaydır.  Fikir çoktur, farklı olabilir, kâğıt üstünde çok karlı olabilir gerçekte asıl olanın uygulamak olduğunu bilmemiz gerekir. İş fikrinin uygulanabilmesi de iyi anlaşan uyumlu iş ortaklarımızla-hem çalışan, hem ortaklar-iyi takım arkadaşlarımızla mümkündür. İşi takım hayata geçirir; işe ruh ve can katar. Kötü bir takım çok iyi çalışan bir işletmeyi batırabileceği gibi, iyi bir iş arkadaşlarından oluşan takımda bu güne kadar kötü çalıştırılmış bir işletmeyi ayağa kaldırabilir.

Girişimlere destek veya ortak olmak isteyen yatırımcılar karar verirken iş fikrinin harika olması, özgün ve karlı gözükmesinden çok, işi yürütecek ekibe inanırlarsa krediyi verirler. Ekibimizi nasıl oluşturmalıyız?

İş ortaklarımızı-çalışanlar-nasıl seçmeliyiz? Bunun için deneyimli uzmanlardan yardım almalıyız.  Ekibimiz dünyayı değiştirme, hayata anlam katmak için ortaya çıkardığımız iş fikrimize bizim gibi yürekten inanmış olmalıdır, dolgun maaş beklentisi ile değil zamanla artacak gelirle işe yüreğini koyabilecek kişilerden seçilmelidir. Çalışanlarımız hayatlarına anlam katmak için çalışmalıdır.

Bunu söylemek kolay nerde böyle eleman, nasıl bulacağız derseniz bu zamanla oluşacak tır. İş ortamında oluşturduğumuz iklim bunu sağlayacaktır.

Eleman seçerken en iyilerini seçmeliyiz, yetenekleri ve özellikleri bizden daha iyi ise işe almak için tereddüt etmemeliyiz. Büyük bir kurum olmak için bu gereklidir. Çok parlak bir kariyer geçmişi olan kişileri de işe almak için iki defa düşünmeliyiz çünkü bu kişilerin beklentisi fazla olacağı için yeni kurulan işimizde uzun süre çalışmaya bilirler.  Eleman, ihtiyacımız olan işi yapabilir mi, kendimizi adadığımız anlama, yaptığımız işe inanıyor mu, işte ihtiyacımız olan güçlü yanlara sahip mi veya sakındığımız zaaflardan uzak mı bakmalıyız. Referanslarını baştan bakmalıyız, işe almaya karar verdikten sonra değil. Eğitim, kariyer, deneyim çokta şart değildir işe inanmış olması daha önemlidir. İşin uygun standartları belirlenmelidir: davranış, bilgi, deneyim, kişilik. İş-çalışma-ortağımız çalıştığımız alandan farklı mesleklerde olabilir. Farklılığın işimize renk katacağını ve göremediğimiz fark edemediğimiz alanlarda işimizi geliştirmeye yardımcı olacağını bilmeliyiz. İş ortağımızın daha önce başarısız şirketlerde çalışmış olması kazandığı deneyim bize yeni işinde çok avantajlar getirebilir. Birlikte çalışacağımız çalışma arkadaşlarımızla en az iki aylık bir deneme süresi koymamızda yarar vardır.

İyi eleman için çevremizden ve tanıdıklarımızdan da yararlanmalıyız. İşe alım mülakatlarında neden bu kurumda çalışmak istiyorsunuz? şeklinde duygusal, açık uçlu sorular yerine En çok gurur duyduğunuz başarınız nedir?

En büyük hatalarınız neydi? En büyük dersi aldığınız deneyiminiz neydi? tarzı sorular sorulmalıdır. İş ortağı seçmek kolay bir süreç değildir ama işimiz için hayati önemdedir.

Çalışanlarımızın aynı zamanda iş ortağımız olduklarını aklımızdan çıkarmamalıyız. İşimizin geleceği buna bağlıdır. Mutlu uyumlu bir ekip her türlü zorluğu aşar kurumu aydınlık ufuklara taşır.

– See more at: http://www.antalyabugun.com/makale/calisan-is-ortagi-kader-ortagi-22990.html#sthash.Opgfwwtq.dpuf

Bir Cevap Yazın