Geçen haftaki yazımızdan Türkiye-Antalya ve Elmalının turizm potansiyeline katkısı azımsanamayacak büyüklükte olan Likya Şarapçılık işletmesini değerli girişimci Burak Özkan beyden aldığımız bilgilerle anlatmaya devam ediyoruz: Likya şarapçılık İşletmesi Elmalı da yalnızca iklimi değil bölgenin şaraplık üzüm tarihini de incelemiştir.Bölge Hititlerde Wiyanawanda, Likyalılar da ise Oenoanda olarak isimlendirilen kentlerin bölgesi içindedir. Avrupa dillerindeki wine,vine,vinum gibi şarap anlamına gelen kelimeler Hitit dilindeki wiyana’dan türetilmiştir. Kısaca bölge şarap kelimesine isim babalığı yapmıştır.Bundan 4000-5000 yıl önce dünyada ilk kez bir şehre şarap kenti ismi verilmiştir bu da wiyanawanda dır. Wiyana şarap wanda şehir kenti anlamı taşımaktadır. Aynı şehir Likyalılarda Oenoanda olarak isimlendirilmiş oeno şarap anda kent anlamındadır. İsmini Likya uygarlığı alan marka Türkiye Cumhuriyeti’nde aynı coğrafyada şarap kentinin yeniden hayat bulmasını sağlama projesidir.Geçmişin izlerini sürerek kendi projesine ışık bulmuştur. Sonuçta binlerce yılın bilgi, güven, deneme, deneyim süzgecinden süzülen birikimler ışığında yatırım yapılmıştır. Bu şehirler Antalya Muğla il sınırları kesimindedir. Bu kesişimde Kuzey Likya’da kalan Elmalı, Akdeniz Ege ve karasal iklimin kesişimin de çok farklı bir özel yapıya sahiptir. Kaliteli şarap bağda yapılır, bağdan alınacak kaliteli üzüm en az kullanılan teknoloji, üretim teknikleri kadar önemlidir.Bu yüzden Likya şarapçılığın sahiplerinden Doruk Özkan ziraat Fakültesi’nde eğitim almış ve bağlardan sorumludur, Burak Özkan ise uluslararası işletme ve şarap tahsili yapmış pazarlama ve şarap üretiminden sorumludur. Uzun yıllar alınan eğitimler yerli ve yabancı danışmanlıklar bu projede harmanlanmıştır. Bilgi birikimi ve sermaye birikimi akıllıca kurgulanmış bir projede tek çatı altında toplanmış, başarılara imza atılmıştır.Firma ilk kez kendi firması tarafından üretilen farklı üzüm çeşitlerinden yerli yüzüm ve yabancı üzümlerin karıştırılması sentezini yapmıştır. Böylece ortaya orijinal karışımlar çıkarılmıştır. Bu sentezler yapılırken Türk mutfağının tatları da göz ardı edilmemiş ve şarap yemek uyumu hep düşürülmüştür. On yıla yakın pazarda olan Likya Şarapları İngiltere, Fransa, Belçika, Avusturya ve daha birçok çeşitli uluslararası şarap yarışmalarında 30 a yakın madalya ile ödüllendirilmiştir. Belçika’dan alınan büyük altın madalya 7000 şarap içinde yalnızca 28 kırmızı şaraba verilmiş önemli bir ödüldür, buda bölgenin potansiyelini ortaya koymaktadır. Sonuçta ortaya çıkan tabloda Türkiye yeni bir şarap bölgesi kazanmıştır. Antalya turizminde çok önemli olan yerel lezzetler için yöresel bir şarap kazanılmıştır. Ayrıca yeni destinasyonlar arayan Antalya turizmi de bağ bozumu ve tadım turları başlamıştır. Turizmi çeşitlendirmek adına önemli bir adım atılmıştır.Yüzlerce yerli ve yabancı turist şarap turizmi için Elmalı’yı ziyaret etmektedir. Böylece turizm sahilden yaylalara Toroslara yayılmıştır. Ziyaretçiler kaliteli şarap yanında Elmalı’nın bozulmamış dokusunu, restore edilen Osmanlı mimarisine sahip konaklarını, müzesini, yöresel yemeklerini, temiz havasını, olağanüstü güzellikte ormanlarını keşfetmektedirler. Elmalı turizmle tanışmış ve turizm gelirlerinden pay almaya başlamıştır. Ayrıca tarımsal sanayide en yüksek katma değere sahip olan kaliteli şaraplık üzümün yetiştiği bölge olarak da tescillenmiştir. Dikilmeyi bekleyen binlerce dönemi kıraç kullanılmayan yamaçlar değer kazanmıştır.Turizmde stratejik olarak Antalya, Kaş, Kalkan ve Fethiye’nin üstünde olması zaten turizm potansiyeline sahip bölgelere yakınlığı şansını daha da artırmaktadır.