Aktör Aamir Khan ın “Benim Yolum” kitabında güzel birkaç cümleyi paylaşmak istiyorum.Hatırladığım kadarıyla güzel bir cümlesi vardı “Her insan kendisindeki bir olumsuz yönü değiştirmesi için çaba gösterse dünyayı daha yaşanılır bir yer olur.” Aktörün hayata bakışında bu anlayışla çalışması ona yol göstermiş, ömrü boyunca kendi olumsuz yanlarını değiştirmeye çalışmış. Çaba gösterdikçe gelişmiş işinde ve yaşamında örnek bir insan olmuş. Bu söz bizlere güzel mesajlar veriyor. Hayatımıza anlam katmak için bir şeyler yapmaya başlamak. Kendimizle korkularımızla yüzleşmek ve eksik yetersiz yanlarımız için bir şeyler yapmaya başlamak. Önce kendimizi değiştirmeye başlayarak belki hayatımızda olumsuz geçen birçok şeyi de değiştirebiliriz. Hayatı daha da güzelleştirebiliriz. Çünkü yaşam alabildiğine güzeldir, herkes kendi eksik bir yanını düzeltmeye çalışırsa hayat gerçekten daha mutlu ve güzel olur. Aamir Khan ın beğendiğim bir diğer cümlesi de şöyle: “Hayatta iki gerçek vardır: birincisi şartları ya olduğu gibi kabul etmek yada onları değiştirebilme sorumluluğuna razı gelmek.” “Benim Yolum” adlı kitabını okurken buldum bu güzel cümleler hayatı ne güzel özetler. Hayatını kabul et ya da değiştir diye özetleyebileceğimiz bu sözler tembellere göre değil elbette. Hem yaşadığın hayattan şikâyet et hem de bu durumu kabul etme ve sorumluluğu daima başkalarına at, hem de bu olumsuz şartlarını durumunu değiştirmek için hiçbir şey yapma, yaşamını değiştirmeye çalışma. Bunun ortası yok. Bir şey yapmamaya devam eder ve hep ağlarsan acılarla dolu mutsuz yaşamın hep olacak demektir, diğerinde ise mutlu olmak istediğin hayatı yaşamaya imkânın var. Yeter ki bir şeyleri değiştirmek için harekete geç. Hayatımızı değiştirmek elimizde tek yapmamız gereken harekete geçmek. Herkes kendi yaşamını değiştirmek için biraz gayret gösterse mutluluğa daha çok yaklaşır. Ama genelde tembelliği tercih ediyoruz hiçbir şey yapmıyoruz hep suçlu başkalarında arıyoruz kendi sorumluluğumuzu görmezden geliyoruz oysa asıl sorumluluk bizde. Biz kendimizi değiştirmezsek hiçbir şey değişmez. Girişimcilerin çıkış noktası da buradadır. Hayatını değiştirmek, yaşamına bir anlam katmak. Hayatlarını değiştirmek renklendirmek ve mutlu olmak isteyenler girişimci olmak zorundadırlar. Girişimci hayatına fark ve renk katmak isteyen onu değiştirmeye çaba ve sorumluluğuna giren kişidir yani yapan kişidir. Yapan kazanır yapmayan kaybeder. Yaptığımız işlerde olumsuzluklar, eksiklikler, hatalar yapabiliriz bu çok doğaldır. Bu amatör bir ruhla başlamak sonra profesyonelliğe geçme yolunda bir aşamadır. Hiçbir şey birden mükemmel başlamaz yaptıkça yaptığımız işin daha da iyisini daha da güzelini yaparız öğrendikçe kendimizi geliştiririz. Bu nedenle yapmaktan üretmekten hatalı yapmaktan yanlış yapmaktan eksik yapmaktan korkmamalıyız. Sadece başlamak ilk adımla başlar her şey. İşimizi kurarken büyük düşünmeliyiz küçük başlamalıyız.Ne güzel söylemiş şair: *“Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır. Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana…”*Ataol Behramoğlu