Kısa bir süre önce güzel bir hafta sonumuzu Isparta nın Aksu ilçesinde bulunan güzellikleri görmeye ayırdık.İlk durağımız Aksu-Zindan mağarasına gidiyoruz. Zindan Mağarası Isparta’nın Aksu ilçesinin 2 km kuzeydoğusunda yer alan Aksu çayı vadisindedir. Romalılar döneminde zaman zaman zindan olarak da kullanıldığı bilinen bir mağaradır. Yatay devam eden mağaranın toplam uzunluğu 765m kadardır. Mağara ışıklandırılmış ve yürüyüş yollarıyla turizme kazandırılmıştır.Küçük bir yer altı suyu mağara içinde akmakta ve cildi güzelleştirdiği söylenmektedir. Mağara Doğal arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmiş. Mağara girişinde Aksu çayı üzerinde Roma döneminde yapılmış yuvarlak kemerli tarihi bir taş köprü var. Köprü mağaranın hemen önünde yer alan Eurymedon Kutsal Alanı-açık hava tapınağı- na da geçiş sağlıyor. Muhteşem görüntüsüyle mağara kapısı bizi karşılıyor. Manzaranın büyüsü bu bölgenin boşuna Kutsal Alan olmadığını gösteriyor. Mağara ön tarafında girişte oturma yerleri, hizmet binaları ve gişe bulunuyor. Oldukça uygun giriş ücreti ödeyerek içeri girilebiliyor. Mağaraya çıkan basamaklı merdivenlerde kasklarımızı giyiyoruz. İçerde ziyaretçilerin kafasına taş düşebilir veya dar yerlerden geçerken zedelenebilir diye önlem olarak düşünülmüş. Güzel bir düşünce hayata geçmiş. Birçok turizme açılan mağaraya girdim ilk kez kask takma zorunluluğu ile misafirlerini koruyan mağara işletme anlayışıyla karşılaştım.Aslında tüm mağaralarda kask zorunlu olmalı. Mağara girişine büyük demir bir kapı ile giriliyor. İçerisi iki devasa kaya duvarının arasında uzun dar bir koridorla devam ediyor. İçeride bir süre gittikten sonra yarasa sesleri ile karşılaştık, fakat yarasaları göremedik. İnsanlara hiçbir zararı olmayan yarasalar mağaralarda yaşarlar, yarasaların gübreleri çok kıymetli ve verimlidir, tarımsal üretimde kullanılır. İçeride önceden yapılmış dar yürüyüş yolu kolay yol almamızı sağlıyor. Demir merdivenli yollardan zaman zaman tırmanıyoruz, iyi aydınlatmalı ve belli metrelerde konulmuş acil durum düğmeleri olan uyarı levhalarıyla güvenli bir şekilde yol aldık. Yol uzun olsa da yorucu değil. İçeride güzel hoş bir serinlik var. Yürürken çıkardığımız seslerin yankısı kulaklarımızda melodi gibi yansımakta. Herkes bu güzel akustik ortamda şarkı söylemenin tadına varabilir. Biz de tabi bu fırsattan zaman zaman yararlanıyoruz.Muhteşem bir yer altı dünyasına seyahat eder gibiyiz. İlerledikçe büyüleyici mağara oluşumları ile bol bol fotoğraf çekiyoruz. Suyun binlerce yılda şekil verdiği oluşumlar sanki mücevher işçiliği ile işlenmiş gibi pırıl pırıl her yerde. Zaman zaman tepemizden tatlı tatlı su damlacıkları düşüyor. Uzun maceralı büyüleyici güzelliklerle dolu bir yürüyüş sonunda mağaranın sonuna geliyoruz. Mağara devam ediyor ama yürüyüş tesisatı 765 m de bizi bitişi gösteriyor. Yolun sonunda büyük bir baca olduğunu sandığımız yada mağaranın diğer bölümlerine bağlantı yapan yukarı doğru devam eden bir boşluğu görüyoruz. Boşluktan yukardan aşağıya küçük sular akmakta. Güzel bir manzarayla karşı karşıyayız gene. Artık geriye dönme vakti geliyor. Geldiğimiz yoldan keyifle hızla çıkışa geliyoruz. Güzel muhteşem bir doğanın güzelliklerinden olan Zindan Mağarası bize keyifli bir yolculuk sundu. Akdeniz bölgesinde yaşayıp ta buraları görememek büyük eksiklik olur.