Derin Öğrenme

Kategori: MAKALELER | 0

 derin öğrenme

 

 Okullarımızda genellikle eğitim sistemi tek taraflı. Sadece ezberci eğitim sistemi dediğimiz hocanın ders anlatması ve öğrencilerin pasif dinleyici olarak kaldığı sistem. Hocanın merkezde olduğu o ne derse doğru kabul edildiği sorgulamayı eleştirmeye kapalı tek taraflı bir eğitim anlayışımız var. Bu eğitimle bilişim çağını yakalamamız mümkün değil. Artık gençlerin sorgulayıcı araştırmacı olarak yetiştirilmesi gerekiyor, sadece hocanın ders anlatması yetmiyor öğrencilerin de öğrenme sürecine katılması gerekiyor.  Ezberci ve tek taraflı eğitim sistemiyle zaman, emek, maddi kayıplar bir yana geleceğimizi de riske atıyoruz.   Sonuçta çok az yada hiç bir şey öğrenilemeden okullar bitiriliyor.   

    Proje tabanlı öğrenme de dediğimiz teknolojiyi de işin içine katan – Wep 2.0 araçları- eğitim yöntemleriyle dersler hem daha zevkli hem daha kalıcı öğretilebiliyor. Derin öğrenme de dediğimiz bu sistem de proje tabanlı bir eğitimin incelikleri var. Bu eğitim yeni teknolojik araçların dışında bizim eğitim tarihimizde hiç te yabancısı olmadığımız bir sistem. Köy enstitüleri sisteminin teknoloji ile zenginleştirilmiş hali gibi. Zamanında Unesco tarafından dünyaya örnek eğitim sistemi olarak gösterilen  ülkemiz şartlarında İsmail Hakkı Tonguç tarafından tasarlanan yaparak öğrenme dediğimiz hayatın pratiğini eğitimin içine alan Köy enstitüleri eğitim sistemi çok başarılı olmasına  rağmen engellemelerle  maalesef uzun süre sürdürülemedi.  Ama bu sistemin teknoloji ile zenginleştirilmiş halini batı ülkeleri hayata geçirmiş bile.

                Proje tabanlı bu yeni eğitim  sistemi yurt dışında yaygın olarak kullanılıyor. Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışmalar yapılıyor. Fakat henüz yaygın değil. Bu sistemde eğitim adeta öğrenmeyi bir oyun haline getiriyor, burada ekiple öğrenme çok önemli. Ekip çalışması teşvik ediliyor öğrenciler üçer beşer kişilik ekiplere ayrılıyor sonra öğrenilecek konunun içeriği çıkartılıyor, öğrenciler seçtikleri alanda  bir senaryo geliştirerek çalışma yapıyorlar ekipler oluşturuyorlar. Araştırma konusu ile ilgili her yerden bilgi topluyorlar; konunun uzmanlarıyla görüşülüyor ayrıntılı bilgiler alınıyor. Öğrencilerin topladığı bilgiler video, görüşme, röportaj, slayt, yazılı yazısız kaynaklar olabiliyor. Her türlü bilgi toplanıyor ve öğrenciler bu bilgileri bir senaryo şeklinde getirerek bilgisayar uygulamaları da kullanarak sunum yapıyorlar, böylece uygulamalı bir eğitim yapılıyor. Öğrenciler araştırdıkları konuyu daha derin daha ayrıntılı öğreniyorlar.   Böylece eğitim uygulamalı, kalıcı ve işe yarar oluyor.

Eğitimci burada bir orkestra şefi gibi çalışıyor, koordine ediyor öğrencilerin eksikleri tamamlıyor onlara katkı sağlıyor ekiplerin uyumlu bir şekilde çalışmalarına destek oluyor. Öğrenciler aktif bir çalışma yapıyorlar hem yaptıkları işten keyif alıyorlar hem de gerçekten öğreniyorlar.   Öğrenciler aynı zamanda daha sorgulayıcı ve araştırmacı oluyorlar. Öğretmen de deneyim ve katkısını geliştiriyor işinden zevk alıyor, yeni deneyimler ve kazanımlar sağlıyor. Eğitim kurumlarımızın artık teknoloji ile tanışma vakti geldi sadece akıllı tahtalar yetmiyor. Hem eğiticiler olarak kendimizi hem de öğrencilerimizi derin öğrenmeyle tanıştırmamız gerekiyor.  Meraklısına:    http://itecturkey.org.tr/

 

Bir Cevap Yazın