Başarısızlık korkusu nasıl yenilir?
Cevap: Başarısız olmayı önemsemeyerek! Başarısızlıklar başarıyı getirir bence. Kendi öz güvenimizi kazanmak istiyorsak başarısızlıktan korkmamalıyız. Girişimcilik kendine güvenmektir. Kendine güvenen insanın yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Kendine güvenen insan hayatını yeniden var eder, yaşamına anlam katar. Monotonluktan sıyrılır, daha mutlu olur, gerçekten yaşadığını hisseder, güç bulur kendinde ve bende varım der hayata.
Yaşamda kendimizi gerçekleştirmek te kendine güvenmekten geçer. Yaşamımız boyunca sürekli başarılı olmaya odaklanıyoruz. Çocukluktan beri sürekli en yüksek notu almak, en iyisi olmak fakat başarısız olduğumuzda hep cezalandırılma korkusuyla büyümek. İşte bizleri kısıtlayan, korkak ve pısırık kalmamıza neden olan şeyler bunlar değil midir? Başarısız olduğumuzda kendimizi hep aşağılarda görmeye alıştırılmamız, aciz, yetersiz, çaresiz hissetmemiz nedeniyle aslında öz güvenimizi engellediğimizi bilmiyor muyuz? O gıptayla baktığımız şey ne matah bir şeymiş öyle değil mi? Başarı dediğimiz şey nedir gerçekte. Hayatın evrensel yasasında o da geçici değil midir? Her şeyde olduğu gibi. Bir anlık mutluluk ve geçici bir zirve için kendimize çektirdiğimiz bunca acıya değer mi. Başarılı insanlara gıptayla bakmak, her şeyin kötü olacağına inanmamız, hemen her şeye kötümser bir gözle bakmamız aslında kendimizi çaresiz hissetmemiz öz güven eksikliğinden değil midir? Eğitimlerimde tanışma sorularından biri hayattan ne dersler aldığımızdır. Herkes bu soruya kendi yaşamından örnekler vererek anlatır.
Genelde en çok güvensizlik ön plana çıkar. Günümüzde artık kimse kimseye güvenmiyor. Herkes güvendiği dağlara yağan kardan bahsediyor, aslında başkalarına olan güven sorunumuz kendimize olan güvensizlikten kaynaklanıyor olamaz mı? Maalesef toplumumuzda başarı öyle göklere çıkarılıyor ki sanki başarı hemen kolay yaratılıyor. Başarının da temelinde aslında bir çok başarısız denemeler var olduğunu görmezden geliyoruz.