Birçok girişimci işlerini kurarken birbirine benzeyen işletmeler kurar. Örneğin günümüzde çok yaygın olarak Starbucks benzeri işletmelerin kopyası olan işletmeler mantar gibi çoğalmaktadır. Aslında çoğu kopya işletmenin yok aslında birbirlerinden farkları, hepsi kahve işletmesi. Ama bazıları iyi kazanıyor bazıları ise sinek avlıyor. Nedeni basit: işletmelerin birbirlerinden farklı olmamaları yani konumlandırmalarını doğru yapamamalarıdır. Sadece lüks binalarla, dekorlarla iş bitmiyor, müşteri gözünde farklılığınızı, özgünlüğünüzü ortaya koymanız gerekiyor. İyi iş yapmak için sadece tanınmış bir markanın şubesini açmanız gerekmiyor. Bu ciddi bir ekonomik maliyet tir, ayrıca kendi özgürlüğünüzü ve yaratıcılığımızı köreltir, sizi belli bir kuruma bağımlı yapar. İsterseniz kendi özgün markanızı yaratabilirsiniz. Markalı bir çok işletmeye göre daha iyi gelir getiren işletmeler kurabilirsiniz. Bunun için bazı soruları sormamız gerekiyor: Biz gerçekte ne yapıyoruz? Müşteri zihninde nasıl bir yer edinmek istiyoruz? Farkımız nedir? Müşteri neden rakipler yerine bize gelsin? Bizi neden sahiplensin? İyi çalışanlar neden bizde çalışmak istesin? Tüketicinin zihninde nasıl bir algı-imaj-oluşturmalıyız ki bizi tercih etsin? İşte tüm bu soruların cevabını verebildiğimizde işimizi doğru konumlandırmada yol alırız. Konumlandırma ürünün sağladığı yararları yani ürünün imajı ve saygınlığıdır. Tüketicinin zihninde var olan diğer ürünlere kıyasla işletmenin kendi ürününü rekabet edecek şekilde tüketicinin zihnine nasıl yer aldığıdır. İşletmemizin ismi, wep alan adı, vizyon tanımı, çalışma şekli, fiyatlandırması, ürün sunumu, müşteri tipi ve hedefi, hep konumlandırmaya uygun olmalıdır. Unutulmamalıdır ki iyi markalar kendini doğru konumlandırmış markalardır. İyi konumlandırmada şu özelliklere dikkat edilmelidir. Özgün olmalı, rakiplerden farkını göstermeli, uzmanlık alanımızı vurgulamalı, müşterilerimizin satın alma amacına uygun olmalı. İşimizi tanımlarken genel sözlerden kaçınılmalı- hızlı, güvenli, kullanışlı- çünkü bunları herkes söylüyor somut bir şekilde gerçekte ürünümüze ne kattığımızı kanıtlarıyla söyleyebilmeliyiz. Örneğin kullanımı kolay derken: 10 dakikada kurulabilir, güvenli derken: bugüne kadar hiç kaza yapmadı, hızlı derken mevcut rakiplerinden beş kat daha hızlı gibi. Konumlama kolay anlaşılabilir, kısa az, öz anlatımlı olmalı. Müşteriye gerçekte ne kazandıracak bunu somut örnekleye bilmeliyiz. Bölgenin en iyi okuludur yerine geçen yıl mezunlarının şu kadarı şu kurumlarda çalışmaya başladı gibi. Doğaya zarar vermez yerine, geçen yıl şu kadar ton malzeme geri dönüşüme kazandırıldı gibi. Konumlandırma basit olmalıdır, açık bir şekilde ifade edilmelidir, tüketici ihtiyaçlarına cevap verebilecek derecede tutarlı ve inandırıcı olmalıdır ve piyasadaki rakiplerin konumlandırmasıyla rekabet edecek düzeyde olmalıdır. Eğer piyasada tutunabilmek istiyorsak konumlandırmamızı doğru yapmalıyız ve bunu başkalarına değil çalışanlarımızla ekibimizle kendimiz yapmalıyız.
Bir Cevap Yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.